| غاراژ |
garaj |
Otomobil vb. taşıtların konulduğu üstü örtülü yer, arabalık "Ben arabayı garaja bırakıp şimdi döneceğim." - C. Uçuk,Otomobillerin bakım ve onarımının yapıldığı yer "önce arabayı servis garajına çektik." - Ç. Altan,Toplu taşıma ve nakliye araçlarına hareket ve varış noktası olarak belediyelerce ayrılan yer |
| لایحه |
lâyiha |
tasarı |
| چراغ |
çirâğ |
mum,kandil,çırak |
| اعاظم |
eâzım |
büyükler,ileri gelenler |
| زن |
zen |
kadın |
| اولو الابصار |
ûlülebsâr |
görüş sahipleri |
| بسند |
besend |
yeterli |
| تحری |
taharrî |
arama,araştırma,taharrî edilmek,aranmak,araştırılmak,taharrî etmek,aramak,arştırmak |
| ﻏﻤﺨﻮﺭ |
gamhor |
Gam çeken, kederlenen, tasalanan, üzülen |
| وصال |
vassal |
ulaştıran |