Sözlük

Osmanlıca (Arap alfabesi) Osmanlıca (Türk alfabesi) Türkçe
اقلانمق aklanmak ak olmak, temizlenmek "Bu çamaşır ne aklanır ne paklanır.",hakkında dava açılan sanık, yargılama sonunda suçsuz bulunmak, temize çıkmak, beraat etmek "Yasak oyunum bu rejimde aklandı, Ulvi Uraz onu ramp ışığına çıkardı." - H. Taner,kooperatif, şirket, dernek vb. kuruluşların faaliyetleri ve harcamaları genel kurulca uygun bulunmak
سما semâ gökyüzü
تسلم tesellüm teslim alma,tesellüm etmek,teslim almak
مسامحه müsâmaha hoşgörü
فخار fahhâr övüngen
بی شمار bi-şumar sayısız, pek çok
باغچوان bağçevan bahçıvan
بی دین bîdin dinsiz
همکار hemkâr meslektaş
کفایت kifayet yeterli olma,yararlılık kifâyetsizlik yetersizlik